İnsanın kendini huzursuz, mutsuz ve baskı altında hissettiği zamanlarda verdiği fiziksel, ruhsal, zihinsel ve duygusal olarak verdiği tepkilerdir. Hayatımızın her anındaki olumsuzluklar, olaylarla baş edememe, özellikle işsizlik, olumsuz çevre etkileri, hatta gebelik gibi sağlık durumları stres sebepleridir.
Stresli kişilerin en önemli özelliği sürekli meşgul olmayı ve aynı anda birçok işin peşinden koşmayı sevmek. Tabi bu kadar yoğunluğun getirdiği stresten şikayetçi olmaktan da vazgeçmiyorlar. Bu streste insanlara heyecan, motivasyon, enerji ve baskı gibi özellikler katıyor. Doğru miktardaysa ne ala…
Stres Belirtileri Nelerdir?
Stres günümüzde hemen hemen her insanda vardır. Stresi aslında iyi stres ve kötü stres olarak ikiye ayırabiliriz. Kişide az miktarda stres olması iyidir. Kişiyi harekete geçirir, zihnini açar, ertelemeyi bıraktırır, çoğu zaman kişinin işlerini yoluna koymada faydası vardır. Kısaca doğru miktarda bir strese sahipseniz bu stres sizin motive olup odaklanmanıza ve böylece inanılmaz işler başarmanızda yardımcı olur.
Fazla stres ise kişiyi olumsuz etkiler. İçine kapanmasına, olumsuz düşüncelere, panik atağa, psikolojik çöküntülere, depresyona, baş ağrılarına, yorgunluğa kısaca fiziksel-zihinsel rahatsızlıklara yol açar.
Stresten Nasıl Başa Çıkılır?
- Öncelikle insan kendinin farkında olmalıdır.
- Nefes alış verişine dikkat etmelidir.
- Eğer zor nefes alıyorsa açık alana çıkmalıdır.
- Kendine sakin kalması gerektiğini söylemelidir.
- Yavaş yavaş hareket etmeli gerekirse egzersiz yapmalıdır.
- Eğer yaptığı iş ya da ortamdan dolayı strese girdiyse ara vermelidir yada ortamdan uzaklaşmalıdır.
- Stresi azaltmak için beslenmesine ve sağlığına dikkat etmelidir.
- En önemlisi de bu dünyaya bir defa geldiğini unutmamalı ve her şeyin zamanla yoluna gireceğini unutmamalıdır.
Ne demiş Jean-Jacques Rousseau:
”Hayatın ilk dörtte biri, kullanılması bilinmeden; sonuncu dörtte biri de kullanma gücümüz tükendikten sonra geçiyor. Zaten yaşamasını bilmiyoruz ve yaşayamıyoruz. Hayatımızın bu iki ucunda sıkışıp kalan kısmı da uyku, iş, stres, korku ve türlü sıkıntılar içinde yok olup gidiyor. Hayat kısadır. Fakat bu kısalık, ömrün az devam edişinden değil, ondan gereğince istifade edemememizden kaynaklanıyor. Ölüm anını, doğum anından uzaklaştırmaya çabalamak beyhude bir iştir.”